Uzay Turizmi: Sadece Bir PR Hamlesi mi?

Geçtiğimiz günlerde Katy Perry, Gayle King ve dört özel misafir tam 11 dakikalık uzay yolculuğu yaparak tekrar dünyaya döndüler. Perry'nin uzay boşluğundan 'What a Wonderful World' şarkısını söylemesi ve sahne arkasında Jeff Bezos ile Oprah'ın alkış tutması, birçok kişiyi güldürdü... ama düşündürdü de!

Tüm bu etkinlik, Blue Origin adlı özel bir uzay teknolojisi şirketi tarafından organize edildi. Şirketin sahibi tahmin edebileceğiniz gibi Jeff Bezos. Her ne kadar fiyatlardan çok söz edilmemese de biletler için 150 bin dolarlık kapora isteyen haberler mevcut. Ünlüler için ise bu seyahat genellikle ücretsiz oluyor – çünkü işin 'reklam' yönü epey değerli.

Bu Sadece Zenginlerin Oyuncağı mı?

Elbette internette birçok kişi bu tür etkinliklerle dalga geçiyor. "Zengin zenginle eğleniyor, biz olanı izliyoruz" havası hâkim. Ancak üzülerek de olsa itiraf edelim; uzaya çıkma fikri hepimize bir gün çekici gelebilir. Kim istemez ki dünyaya tepeden bakmayı?

Günlük yaşantımızda lüks olarak başlayan pek çok teknoloji ve hizmet zamanla halka yayıldı. Kişisel bilgisayarlar, yazlık tatiller, hatta buzdolapları... Belki bir gün bizim torunlarımız da uzay otobüslerine binip Mars’ta kamp yapabilecek 🛸

Uzayın Ruhani Etkisi: Overview Effect Nedir?

Uzaya çıkan astronotların çoğu, Dünya'ya döndüklerinde farklı bir bilinçle yaşadıklarını belirtiyor. Bu durum bilim çevrelerinde ‘Overview Effect’ olarak biliniyor. Kısaca; uzaydan bakınca dünyanın tek bir bütün olduğunu, millet, ırk, sınır gibi kavramların aslında ne kadar yapay olduğunu fark ediyor insan.

Yani belki de uzay yolculuğu, sadece lüks bir deneyim değil, aynı zamanda insanlığın ruhsal evrimi için de bir adım olabilir. Bu deneyimi kim bilir, belki bir gün sen de yaşarsın. Ama önce bir 150 bin dolar biriktirmek lazım 😀

Bonus: Kuzey Kore'de 8 Gün

Bir diğer ilginç deneyim de teknoloji dünyasından bir uzmanın Kuzey Kore gezisiydi. Gerçek ve yapayın iç içe geçtiği sokaklar, sabah 6:30’da başlayan propaganda müzikleri ve bir AVM'de taklit müşteriyle dönen simüle edilmiş alışveriş sahneleri... Okurken bile bir Black Mirror sahnesi gibi değil mi?

Tam anlamıyla "hem dokunaklı hem de biraz ürkütücü" bir deneyim. Özgürlüğün kıymeti, onu kaybedince daha iyi anlaşılıyor.

Günün Alıntısı

“Zaman elimizdeki tek gerçek varlık. Para ise birlikte inanmayı seçtiğimiz bir kurgu.”
- Sadhvi Pharasi

Yani sevgili okuyucu, bugün Facebook’u bir kenara bırak. Belki biraz gökyüzüne bakarsın, belki hayal kurarsın. Kim bilir, belki sen de bir gün dünya dışına bir yolculuk yaparsın ✨