Tarafsızlık gerçek mi, yoksa sadece güzel bir kurgu mu?
Gazetecilik denince aklımıza ilk gelen şeylerden biri, haberin “objektif” aktarılması gerektiğidir. Hepimiz yıllarca televizyonlarda, gazetelerde ve dijital platformlarda böyle öğrenmedik mi? Ama bir dakika! 🤔 Gerçekten öyle mi bu işler?
İster Doğu'da ister Batı'da olalım, haber okurken ya da izlerken farkına varmadan bir şeylerin özensizce aktarılmadığını, aslında çok kendine has bir süzgeçten geçtiğini hissederiz. Çünkü bu süzgeç, haberin verilişini etkileyen kişisel, kurumsal ve hatta kültürel filtrelerden oluşur.
Gazetecilikte Görünmez Etki: Editoryal Tercihler
Bugün hangi haberler manşete çıkıyor? Hangi olaylar arka sayfalarda, hangi durumlar hiç konuşulmuyor bile? İşte gazetecinin ya da editörün yaptığı bu tercihler, tarafsızlığın kırılma anlarını oluşturuyor.
Ünlü gazeteci Megyn Kelly'nin bir dönem Trump yanlısı söylemleriyle gündeme gelmesi buna güzel bir örnek. Bu açıklamalar büyük tepkiler alsa da bazı uzmanlara göre aslında oldukça dürüst bir tavırdı. Çünkü fikirlerini gizlemek yerine açıkça ortaya koymuştu. Yani tarafını belli etmek kötü değil; onu gizleyip 'tarafsızım' demek daha kırıcı olabilir...
Efsanenin Altındaki Gerçek: Tarafsızlık Optik Bir İllüzyon Mudur?
Haberin dili, görseli, başlığı hatta haberin kendisinin seçilip seçilmemesi bile haberci tarafından yapılan subjektif seçimlerin sonucu. Tarafsızım diyerek mikrofon uzatan bir sunucunun göz kırpışı bile taraftır aslında.
Deneyimli bir gazeteci, üniversite yıllarında kampüsteki yemekhanede çıkan böcekle ilgili haberin bir anda manşete çekildiğini ama sosyal adalet gibi ciddi meselelerin arka sayfalarda unutulduğunu anlatıyor. Bu örnek bile medya seçimlerinin nasıl ön yargılara dayandığını gösteriyor.
💬 Akılda Kalan Sözler
- “Güven, sabır ister. Sabır ise hız çağında kıt bir kaynak.” — Kambiz Homayounfar
- “Kendi bedenimi plakalar yerine yerçekimiyle dövüşerek çalıştırmak çok daha tatmin edici.” — Mia Lazarewicz
- “Ne söylendiği kadar, neyin söylenmediği de bir o kadar önemlidir.”
Pratik Bilgelik: Sessizlik Her Zaman Red Değildir
Birinin bize hemen cevap vermemesi, bir ilişki kurmaması ya da bir haberin gündeme getirilmemesi çoğu zaman red anlamına gelmeyebilir. Bazen sükûnet, sadece analiz zamanıdır. Hayatta, sosyal ilişkilerde ya da medya dünyasında bu kural hep geçerlidir. 🧘♀️
Sonuç: Şeffaflık Yolunda Bir Adım 🌍
Haberin yazarı ve sunucusu, ne kadar tarafsızım dese de her editoryal karar, bir temel inanışa ve geçmişe dayanır. Bu yüzden en doğru yol belki de bu tarafları saklamak yerine açık açık sergilemektir. Samimiyet güvensizliğe göre çok daha yapıcıdır.
Tarafsızlık, belki de bir efsane. Ancak şeffaflık artık hiç olmadığı kadar büyük bir sorumluluk.