Ölümün sizi otel odasında yakalaması nasıl bir duygudur acaba? Yani o son saniyelerde, her şey iyi gidiyorken, rutin devam ediyorken, beklenmedik bir şey yokken ansızın bir acı ve sonunda otel odasında bulunan eşyaların son görüntüsüyle gözleri kapatmak.

Odanın son kokusu burnunuzda kalan, belki banyonuzda hazır bulundurulan sabunun, şampuanın kokusu ya da o beyaz havluların garip kokusu sizi yolcu eden. Yatağınızda veya odanın zemininde acılar içinde kıvranarak son nefesinizi vermeye çalışırken gözlerinize takılanlar neler anımsatıyor size. 

"Daha çok erken" mi diyorsunuz yada "Olacağı buydu" mu?


Birçok meslek gibi ünlülerde meslekleri gereği zamanlarının çoğunu otel odalarında geçirmekteler. Belki otel odasında ölenlerin sayısı çok daha fazla ama ünlü olup da ölen sayısı 16.

Otel odalarında ölenleri ilk fark edenler genellikle otel çalışanları oluyor. Bu insanların kalabalıklar içinde ne kadar yalnız olduklarının bir göstergesi gibi. Ha bir köprünün alında ölmüşsünüz ve sizi çöpçüler bulmuş, ha otel odasında ölmüşsünüz ve sizi temizlik görevlileri bulmuş. Bence pek bir fark yok.

Gelin şimdi şu otel odasında ölen ünlülere bir göz atalım.

1. Jim Morrison


Jim Morrison
James Douglas Morrison (d. 8 Aralık 1943, ö. 3 Temmuz 1971), ABD'li şarkıcı, söz yazarı, besteci ve şairdir.
Melbourne, Florida’da doğmuş ve ABD'li rock grubu The Doors`un söz yazarı ve vokali olmuştur. Birkaç şiir kitabı, dokümanları, kısa film denemeleri ve The unknown soldier için bir müzik video klibi denemesi vardır.
Jim, LA Woman’ın çıkmasına yakın kız arkadaşı Pamela ile birlikte tatil için Paris’e gitti. Gitmeden önce arkadaşlarıyla vedalaştı, sanki tek arkadaşı son’la buluşacakmış gibi. Jim Paris’te bir müddet kaldı ve bol bol gezdi. Sevdiği sanatçılar olan Honore De Balzac, Paul Verlaine ve Charles Baudelaire’in mezarlarını ziyaret etti. 



2 Ağustos akşamı Jim ve Pamela bir sinemaya gittiler. Otele gelince yorgun olan Jim hemen yattı fakat sabaha karşı öksürerek ve göğsünde bir ağrıyla uyandı. Sabah Pamela, Jim’i küvette ölü olarak buldu. Ölümünün sebebi otopsi yapılmadığından tam olarak bilinmiyor. Böylece ortaya varsayımlar çıkıyor. Bunlardan en çok kabul göreni Jim’in aşırı dozdan öldüğüdür. Kalp krizinden öldüğüne ise inananların sayısı çok az. Jim Morrison’un ölümüyle ilgili çözümlenmemiş bir nokta da, onun ölüm raporunu imzalayan doktorun bulunamamış olması. 


Jim Morrison 8 Ağustos 1971’de pek çok ünlünün mezarının bulunduğu Pere-Lachaisse Mezarlığı’na gömüldü. Bunun sebebi Amerika Birleşik Devletleri hükümetinin, hezüz Miami davası çözülmediğinden Jim’in Amerika’ya gömülmesini engellemesidir. Ayrıca Jim’in hayran kitlesinin yapacağı taşkınlıklardan çekinilmesi de ABD’ye gömülmesine izin verilmemesine sebep gösterilebilir. Bu tezi haklı çıkaracak şekilde Pere-Lachaisse büyük bir ziyaretçi akınına uğradı. Jim’in mezarı başında bira içip son damlasını toprağına dökmek bir adet oldu. Ziyarete gelen Jim Morrison hayranlarının yaptıkları taşkınlıklar pek çok şikayete neden oldu. Şimdilerde eskisi kadar abartılı olmasa da, Jim Morrison’ın mezarı hâlâ pek çok kişi tarafından ziyaret ediliyor. 

Jim Morrison’un mezartaşı 1991 yılında babası tarafından değiştirildi. Yerine konan taşta Yunanca bir cümle vardı: KAWA TON /\AIMONA EAYTOY Bu cümle "İçindeki şeytanı yak." olarak tercüme edilmiştir. 

Ölümüyle ilgili çeşitli spekülasyonlar halen daha ortaya atılmaktadır. Bazıları intihar etti derken, bazıları Hawaii'de yaşadığını öne süregelir. Bir çok hayranı da Doğu ülkelerinden birisinde yıllardır inzivaya çekilmiş olduğuna inanmak ister. 

Alıntı:angelfire.com,wikipedia.org


2. Anna Nicole Smith

Anna Nicole Smith

Anna Nicole Smith, (d. 28 Kasım 1967 A.B.D – ö. 8 Şubat 2007 Florida A.B.D) eski ABD'listrip yıldızı Playboy ve model.
Gerçek adı Vicki Lynn Hogan olan Anna 28 Kasım 1967'de Houston, Teksas'ta Donald Eugene Hogan ve Virgie Mae Tabers kızı olarak dünyaya geldi. 17 yaşında Billy Smith ile evlendi ve Daniel Wayne (d. 22 Ocak 1986 - ö. 10 Eylül 2006) adında bir oğulları oldu. 1993 yılında Playboydergisi tarafından yılın güzeli seçildi. 1994 yılının Haziran ayında, 89 yaşındaki Teksaslı ünlü petrol milyarderi J. Howard Marshall ile evlendi, 14 ay süren evliliğinin ardından kocasının ölümüyle Marshall'ın oğlu E. Pierce Marshall ile miras mücadelesine girmişti.

Anna Nicole Smith, 7 Eylül 2006 günü NassauBahamalar’da Dannielynn Hope Marshall Stern isminde bir kız çocuğu dünyaya getirdi. Kızının babası olarak doğum sertifikasında avukatı Howard K. Stern’ün ismi yazılı olmasıyla birlikte, biyolojik babanın kim olduğunun DNA testiyle anlaşılması için bir dava açıldı.

Kızının doğumundan 3 gün sonra, 10 Eylül 2006’da kardeşini görmek için hastaneye gelen oğlu Daniel Smith’in hastanede aniden hayatını kaybetti.Bu olaydan duyduğu üzüntünün ardından Smith, kızının ismini Dannielynn Hope koymuştu.

Smith, 8 Şubat 2007 günü Hollywood, Florida’daki Seminole Hard Rock Cafe Hotel and Casino’da bakıcısı tarafından odasında baygın halde bulundu ve acilen hastaneye kaldırılmasına rağmen hayatını kaybetti. Ölüm sebebi hala net olmamasına rağmen fazla ilaç, aşırı alkol hatta cinayet vs. gibi sebepler öne sürülmekte.




Konuyu baymamak adına günlere böldüm. Bu birinci bölümün sonu olsun. Diğer bölümlerde görüşmek üzere..