Gerçek liderlik her zaman direktif vermekle, baskın olmakla ya da ipleri sıkıca tutmakla ilgili değildir.

Çoğu zaman, işler kontrolü elimizde tutmakla yolunda gider diye düşünürüz. Kalıplara sıkışmış liderlik anlayışları bize yıllarca “sert olun, bırakmayın, zorlayın” diye öğütledi. Ama ya asıl güç, bırakabilme cesaretindeyse? 🤔

Bir Atın Üzerinde Lider Olmayı Öğrenmek

Melissa DePuydt, bir dönem teknoloji sektöründe yöneticilik yapmış ama yoğun tempo ve tükenmişlik arasında kendini kaybetmiş biri. Geçmişin sevdiği bir hobisi olan at biniciliğine dönmeye karar verir. İşte burada Blue adında, tam 700 kiloluk enerjik mi enerjik bir kısrakla tanışır. İlk başta Melissa, atın kontrolünü sağlamak için uğraştıkça işler daha da zorlaşır. Ne kadar bastırsa, Blue o kadar direnir.

Bazı ilişkilerde olduğu gibi… Ne kadar kontrol etmeye çalışırsan işler zorlaşır.

Melissa, zamanla ne çok baskı kurarak ne de tamamen ipleri salarak bu uyumu yakalayamayacağını fark eder. Gerçek iletişim, bedensel farkındalıkla, yumuşak ama kararlı bir duruşla mümkün olur. Bu, hem at binmede hem liderlikte geçerlidir.

Yumuşaklık Sanatında Tao'dan İlham

Spiritüel yazar Zhenya Zerkalenkov da benzer bir noktaya temas eder. Ona göre “yumuşaklık farklıdır; pasif değildir, aktif bir farkındalığın ürünüdür.”

Yazar burada Taoizme atıfta bulunur: “Akarsu kayayı kırmaz, ama onun etrafından dolanarak var olur.” Lider olarak yumuşamak; baskı kurmadan yönlendirmek, dinlemek, anlamak ve gerektiğinde yol değiştirmektir.

Yani belki de asıl güç, esneklikten geçiyor.

Zor Zamanlarda Yumuşak Kalmak Cesaret İster

Günümüz dünyasında, liderlik sertlikle özdeşleştirilmiş durumda. Ama gerçekten etkileyici liderlerin çoğu, işleri bağırarak değil, sakinlikle çözüme ulaştırır. Bu sakinliğin ardında çok ciddi bir iç disiplin yatar. Kolay olan, bağırmak ya da mikro yönetim yapmak değil mi zaten? Asıl zor olan, akışı kabul ederek yön vermek.

Bu yazının bize verdiği mesaj çok net: yumuşaklık bir zayıflık değil, ustalıktır. Karşındaki insana hem sınır koymak hem de kalbini açabilmektir. Ve belki de bugünün liderleri; biraz daha Blue gibi, biraz daha Tao gibi, ama en çok da kendileri gibi olmalı…

Bonus Tavsiye: Çam Koza ile Mangal Yapalım mı? 🔥

Evet bildiğin çam kozası! Doğal reçinesiyle müthiş aromalar veriyor. Eğer İstanbul'da sahil kıyısında mangal planın varsa, kömüre bir iki tane kuru çam kozası eklemeyi unutma… 🤭

Son Not: Yazma Tutkunu Kaybetme ✍️

Kendini başkalarıyla kıyaslarken yazı yazmaya ara verdiğini fark ettin mi? Oysa ki her hikâye eşsiz. Gözünü başkalarının yolundan çek, kendi kağıdına odaklan.

Ve şunu unutma; yumuşak olmak, zamanın ötesine geçebilecek en büyük liderlik becerisidir.

Yazıyı beğendiysen bize bir kahve ısmarlamayı düşünebilirsin ☕ 🤗