Sesli Kitaplar: Yalnızca Okumanın Değil, Anlamanın Da Yeni Hali

Son zamanlarda kitap okuma alışkanlıkları ciddi bir dönüşüm geçiriyor. Hepimiz yoğunuz, telefonlarımız elimizde yapışık gibi ve bir yere oturup kitap okumaya vakit kalmıyor. Ama güzel haber şu: artık kitapları dinleyerek de okuyabiliyoruz 🎧.

“Sesli kitap okumak mıdır?” tartışmasını artık geçelim

Hâlâ bazı insanlar sesli kitapların okuma sayılmadığını iddia ediyor. Belki bir kahve sohbetinde bu tür cümleler duymuşsundur: “Sesli kitap mı? O tembellik değil mi biraz?” Ya da daha serti: “Hile bu, kitap okunmaz dinlenir mi?” 😅

Ancak nörobilim bile bu görüşün tam aksini söylüyor. 2019 yılında yapılan bir Journal of Neuroscience araştırması, beynimizin yazılı kelimelere ve işitsel kelimelere çok benzer tepkiler verdiğini ortaya koyuyor. Yani ister okuyarak, ister dinleyerek aynı kavramsal anlayış sistemini çalıştırıyorsun 🧠.

Oral anlatım geleneğinden kulaklığa uzanan yolculuk

Yüzlerce yıl önce insanlar hikâyelerini yazıya dökmek yerine ağızdan ağıza aktarırdı. Kimi zaman ateş başında, kimi zaman savaş yolculuğunda… İşte bu gelenek teknolojik bir forma bürünerek artık kulaklıklarımıza ulaşıyor. Sesli kitaplar da aslında bu kadim yöntemin modern temsilcisi.

Yayınevi sektöründe çalışan Daniel Naman, bu dönüşümü birebir gözlemleyen kişilerden biri. Fiziksel kitaplara bağlılığı başta büyük olmasına rağmen, okuyucularla etkileşimini gözlemledikçe sesli kitapların da duygusal bir derinlik sunduğunu fark etmiş. Ve diyor ki: “Hikâyenin değeri, taşıdığı kapla değişmez.” 🎙️

İyi bir ses anlatıcısı kitabı bambaşka bir dünyaya taşır

Washington Post'tan kitap eleştirmeni Katherine Powers’a göre de sesli kitaplar yalnızca alternatif değil, aslında edebi bir sanat formu. Bir profesyonel anlatıcı; yazarın duygusunu, tonunu ve karakter derinliklerini senin hayal gücüne kazıyarak aktarabiliyor.

Hatta bazı hikâyeler, yazılı metinde kaçabilecek duyguları ses tonları aracılığıyla daha da güçlü verebiliyor. Bu yönüyle sesli kitaplar, bazen yazılı kitaptan daha etkileyici bir deneyim sunabiliyor.

Engelleri kaldırıyor; erişilebilirliği artırıyor

Bir de şu yönü var ki çok değerli: Görme engelliler, disleksi hastaları ya da farklı bilişsel ihtiyaçları olan kişilere sesli kitaplar, kitapların dünyasını açıyor. Bu yönüyle de sadece alternatif değil, eşitlikçi bir form. Herkesin bilgiden yararlanmasını sağlıyor 📚❤️

Sonuç: Okumak sadece gözle olmaz, kulakla da olur

Sessizce sayfaları çevirerek ya da sabahtan akşama şehir içi metrobüste, kulaklıkla gözlerini kapatıp başka bir dünyaya dalarak... Hepsi okumak. Hepsi anlamak. Ve hepsi hayal etmek.

O yüzden yargıları bir kenara bırakıp, gözlerinizi değilse bile kulaklarınızı kitaplara açın. Kendinize bir sesli kitap seçin ve dünyanızı genişletmeye başlayın. Belki favori hikayenizi gözünüzle değil, ilk kez kalbinizle ‘okursunuz’. 🎧✨

Hadi şimdi sen söyle, ilk hangisini dinleyeceksin?