Boş zamanlarınızı bir kahvecide kahve yudumlayarak geçirmek isterseniz kimse sizi bu konuda yadırgamayacaktır. Fakat bilimsel çalışmalar zamanınızı biraz doğa yürüyüşü yaparak ve birkaç ağaç ile dost olarak geçirmeniz durumunda daha iyi hissedeceğinizi ve beyninizin aktivite ile hareketlenen bölümlerinin tetikleyeceğini gösteriyor.

University of Utah'da çalışan, kavramsal psikoloji uzmanı ve nöroloji profesörü David Strayer ile asistanı Rachel Hopman'nın beraber yürüttüğü "Vahşi Hayatta Kavrama" isimli çalışmanın çok ilginç bulguları var. Mesela bir denek grubu bir araya getirilerek 100'den geriye 3'er 3'er saymaları istenmiş ve hata sayıları ile sayma süreleri not edilmiş. Daha sonra bu grup 30 dakika süreyle doğada gezinmeleri için serbest bırakılmış. Döndüklerinde aynı test tekrar edilmiş ve bum! İlk yapılan teste göre çok daha hızlı ve çok daha az hata ile sonuca ulaşan denekler koşarak David Strayer'e sarılmışlar.

Doğa ile bu şekilde yakınlaşmalar beynimizin ön lobundaki hareketliliği inanılmaz düşürürken diğer bölümlerini neredeyse uçuruyor. Karar verme, problem çözme gibi işlemleri gerçekleştiren ön korteksimiz, yoğun modern dünyamızda oldukça fazla işlem yapmak zorunda kalıyor. Kendinizi yeşilin kollarına bıraktığınızda ise bu çalışkan ön korteks en sonunda bir mola verme imkanı buluyor. David Strayer'in tezine göre bu tür bir alışkanlık hafızamızı %20'ye kadar geliştirebiliyor. Yaratıcılık yeteneklerimiz ise %50 artış gösteriyor.

Strayer'in bu çalışması daha önce bu konuda yapılan diğer çalışmalar ile benzer sonuçları veriyor. Mesela 2015 yılında Gregory Bratman'nin gerçekleştirdiği bir deneyde, denekler 90 dakika boyunca doğada gezindikten sonra beynin ön korteksindeki kan basıncının azaldığı ortaya çıkmış. Deneklerin hepsinin daha mutlu hissettiğini söylemesi de cabası.

Peki beyin neden böyle davranıyor?
[post_ads]
Açıklamalardan biri "hafif büyülenme" hali olarak karşımıza çıkıyor. Hafif büyülenme daha çok beynin yapmaya alışık olduğu ve yaparken haz aldığı işler esnasında ortaya çıkıyor. Mesela fasulye ayıklama, yürüme, tuvalet ihtiyacını giderme gibi ezbere yaptığımız faaliyetler esnasında çoğu zaman yaptığımız şeye odaklanmadan sadece bilinç altı etkisi ile doğru yapmaya devam ederiz. İşte bu hafif büyülenme anlarında zihnimizde çeşitli görüntüler, siluetler ve yaşantımızdan anlar belirir. Hatta unuttuğunuz ve bir türlü aklınıza gelmeyen bir isim tam o anda zihninizde belirir. Faaliyete odaklanmayan ve boşa çıkan ön korteks hatırlama gücümüzü artırır. İşte doğada yapılan kısa bir yürüyüş sonunda da aynı şekilde hafızanızı tazelemiş oluyorsunuz. Beynimiz genlerimizden gelen kalıntılar sayesinde kendisini doğada daha rahat hissediyor.

Biliyoruz, hepinizin milyonlarca maddeden oluşan bir "Yapılacaklar Listesi" var ve doğada kısa bir yürüyüş için 30 dakikanızı ayırmak birçok iş için zaman kaybı gibi görünüyor. Ama emin olun, bu 30 dakikanın sonunda uzun süre uğraşarak yaptığınız birçok işi çok daha hızlı ve verimli şekilde çözüme kavuşturacak, o uzun bir çırpıda tamamlayacaksınız.